Ülkemizde birçok sebeple tapuda yolsuzluklar ve hak kayıpları yaşanabilmektedir. Bu sebepler, tapuda taşınmazın gerçek malikinin iradesine aykırı olarak hak tesisi gerçekleştirilmesi ile ortaya çıkmaktadır ve bunların en başında hatalı kadastro tespitleri, muris muvazaası(mirastan mal kaçırma) ve vekalet görevinin kötüye kullanılması halleri gelmektedir. Tapudaki yolsuz tescilin iptali ve gerçek hak sahibi adına tescil sağlanabilmesi için açılacak olan davaya “tapu iptali ve tescil davası” denilmektedir. Bu dava, halk arasında “tapu iptal tescil davası” olarak da bilinmektedir.

Vekalet Görevinin Kötüye Kullanılması Ne Demektir?
Vekalet sözleşmesi, Türk Borçlar Kanunumuzun 502. Maddesi ile devamında düzenlenmiş bir hukuki ilişki türüdür. Vekalet sözleşmesinin iki tarafı bulunur: Vekil ve vekil eden. Kendisine vekalet verilen kişi olan vekil, vekil edenin bir işini görmeyi ya da bir işlemini yapmayı üstlenir. Vekalet görevinin kötüye kullanılması, vekilin, kendisini vekil edene karşı vekalet sözleşmesinden doğan sorumluluklarını yerine getirmemesi halinde söz konusu olan ve çeşitli hukuki sonuçlar meydana getiren bir hukuki terimdir. Vekalet görevinin kötüye kullanılması halinde vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tapu iptali ve tescil davası, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tazminat davası ve güveni kötüye kullanma suçu gibi çeşitli hukuki yaptırımlar söz konusu olabilmektedir.
Vekil, Vekalet Görevini Özenle ve Sadakatle Yerine Getirmeli ve Vekil Edene Hesap Verebilmelidir
Vekalet görevinin kötüye kullanılması hususunun ispatı için, vekalet görevinin kapsamı ve her bir somut olay açısından bu kapsamın dışına taşılmış olup olmadığının tespitinin sağlanması gerekmektedir. Vekilin vekalet görevinin en başında, görevini sadakatle ve özenle yerine getirmesi ve vekil edene hesap verme yükümlülüklerini yerine getirmesi gelmektedir. Olası bir uyuşmazlık halinde alanında uzman bir Ankara gayrimenkul avukatı ile iletişime geçilerek hukuki danışma ve dava temsil hizmeti temin edilmesi son derece önemlidir. Vekil, vekalet verene hesap verebilmeli, vekalet görevi sonucunda elde etmiş olduğu edinimleri vekil edene teslim etmeli ve istisnai durumlar hariç olmak kaydıyla vekalet görevini bizzat yerine getirmelidir.
Vekalet Görevinin Kötüye Kullanılması Hususunun İspatı
Vekalet görevinin kötüye kullanılması hususunun ispatı, her somut olaya göre ayrı ayrı değerlendirilerek sağlanabilmektedir. Bu noktada vekilin özen ve sadakat yükümlülüğü, Türk Medeni Kanunumuzun 2. Ve 3. Maddelerinde yer alan dürüstlük kuralı, hakkın kötüye kullanılması yasağı ve iyiniyet ilkesi merceği ile incelemeye alınır ve Yargıtay’ın emsal teşkil eden “içtihat” olarak adlandırılan kararları ile birlikte değerlendirmeye tabii tutulur.
Vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeni ile oluşabilecek işlemler adlı konumuzu incelediniz. Ayrıca bir önceki yazımız olan Deprem Nedir? adlı makalemizi inceleyebilirsiniz.